Seçil Hidayet, Kumru Olma Rüyası adlı ilk şiir kitabıyla okuruna merhaba diyor: “ruh bahçesinde açan dağ çiçeğiydi / suskunluğunda uzun uzun yağan geceye”

***

“Kumru Olma Rüyası, özel bir rüya. Ama bu rüyayı görmek için uykuya yatmak değil, üstünüze günü takınıp sokaklara düşmek lazım. İlk bakışta sakin, huzur veriyormuş etkisi yaratan; ancak çok geçmeden alttan altta hayatın tekinsizliğini yüzünüze vuran şiirler. Bütün kapıların sessizliğe, bütün kadınların dilsizliğe kapandığı, bahçelerin aslında bahçe taklidi yaptığı bir evren. Bizim evrenimiz. Ve o uçsuz bucaksız dar alanlarda her eşyaya, her nesneye dil vermiş sanki Seçil Hidayet. Nesnel bir nesne dili, hüzünlü bir neşe ve hiçbir sözcüğün savrulup gitmesine müsaade edilmeyen bir dize/dizeler bütünlüğü. Daha ne olsun?” (Altay Öktem)

Kitaptan tadımlık bir alıntı:

aynada izler bırakıyorsun
yalnızlığın ilk karı düşüyor yüzüne
yonca mı acı mı hatıra mı
sallanıyor kolyenin ucunda
dipsiz bir kuyuya inercesine
soyunuyorsun

siyam mesafesinde birkaç dokunuşla
bir kedinin intiharı geliyor aklına
oysa hemen dönecekmiş gibi
bırakıp çıkıyorsun kendini
birileri karanfil ekiyor göğsüne
sekiz canını da vuruyor sessizlik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir